tek-adam-Mustafa-Kemal-Ataturk-kitap-kapak

TEK ADAM – Mustafa Kemal Atatürk

Çalışmalarım - Yazılarım - Tecrubelerim
Tek Adam – aslında tek bir kitap değil 3 adet seriden oluşmaktadır ve Atatürkün hayatını anlatan en iyi eserler arasında sayılır. Yukarıda 3 cilt ve kutusu görülmektedir.

Atatürk ebedi başkomutanımız , fikirlerimizin rehberi. Hakkında söylenebilecek o kadar çok söz var ki . Dünyanın gördüğü nadir insanlardan bir tanesi. Elbette Atatürk’ü anlamak çok kolay değil bunun için çok fazla kitap okumamız gerekir.

Her durumda okumakta yetmez sonuçta metroda ayakta durup, kulağında kulaklık ve elinde kitap okuma yapanlarda var. Böylesine üstün zekalı(!) insanların yaptığı okumanın nasıl bir okuma olduğunu yazmaya benim terbiyem el vermese de konumuz bu değil zaten.

Okumanın aşamaları vardır

  1. Okumak
  2. Okuduğunu Anlamak
  3. Anladığını Uygulamak

Yıllar önce bir kızı beğenmiştim ortak arkadaşıma bizi tanıştırmasını söyledim O da bana “ O kız aşırı solcu, durmadan diyalektikten bahsediyor bu konuda kitaplar okuyor sana gelmez ” demişti. Aradan vakit geçti bir gün gördüm ki ,  o aşırı solcu ablamız bir fast food zincirinde yeşil Deniz Gezmiş parkası ile hamburger yiyor, işte bu gözüyle okuma kapsamına girmiyor.

Atatürk’ü anlamak için ilk aşama okumak olabilir ancak bu da dikkatli ve ciddi bir okuma olmalı, arından gelen aşamalar zaten çok daha önemli. Okuduklarımızı hayatımızda uygulamıyorsak zaten okumak sadece bir vakit kaybı olur.

Atatürk’ü anlamaya gelince elbette farklı anlayışlarda ülkemizde mevcut, örnek vermek gerekirse cinsel organını yada organlarını ortaya saçarak Atatürk’ü anladığını ve savunduğunu iddia eden bir güruh var ( ki bunlar anca yığındır – et yığını – topluluk denemez) bunlardan ayrı ama bağlantılı , rakı içerek Atatürk’ü anladığını sananlar var bu da etil alkolün kana karışıp tüm hücrelere sirayet etmesinden kaynaklı olabilir yoksa insan bu kadar aptalca ve hadsizce bir görüş ortaya süremez. Bu örnekler istendiği gibi çoğaltılabilir.

Eğer bu grup ve et yığınlarından değilseniz ve gerçekten Atatürk’ü anlayarak hayatınızı Onun istikametine çevirmek istiyorsanız işte bu 3 lü seri tam size göre.


Çalışmalarım - Yazılarım - Tecrubelerim
1.cilt 1881-1919  Yıllarını anlatır. 382 sayfadır

Serinin 1. kitabı Atatürk’ün 1881 de doğumundan 1919 yılına kadar olan dönemi anlatıyor.

Çocukluğundan, karakterinin gelişmesinden ,1919 dönemine gelirken yokluğun ne seviyeye ulaştığından bahsetmektedir.

Özellikle Suriye ye sürgün edildikten sonra ortamdan kaynaklı yaşadığı bunalımlar ve fikri aydınlanmalar çok önemlidir.

Bu ciltte elbette altını çizdiğim çok yer var ancak şunu diğerlerinden daha önemli görüyorum, günümüz boş, ruhsuz, aylak insanlarına armağan ediyorum;

Bir defa daha karar verdi ki ,günün değil, yarının adamı olmak lazımdır.


tek-adam-Mustafa-Kemal-Ataturk-kitap-4
2. cilt 1919-1922 yıllarını anlatır. 520 sayfadır

Serinin 2. kitabı 1919 ile 1922 yılları arasını yani Kurtuluş savaşı yıllarını anlatır.

Samsuna yola çıkışı , Yunan ilerleyişi, Ankara’nın durumu TBMM kurulma çalışmaları en nihayetinde ordunun kurulması, savaşlar ve şanlı zaferimiz ! ( keşke yunan galip gelseydi diyen soytarılarının hazin sonu)

Burada önemli bir noktada ordunun kurulması bölümünde geçmektedir. Zamanında Abdülhamit’in darbe korkusu yüzünden harp okullarında dahi silah bulundurulmuyormuş bence ilginç bir bilgi o döneme ait.

O dönemin TBMM millet vekili detaylarına baktığımızda

  • 115 memur ,emekli
  • 61 sarıklı hoca
  • 51 kumandan, subay
  • 46 çiftçi
  • 37 tüccar
  • 29 avukat
  • 15 doktor
  • 10 aşiret reisi ,ağa
  • 8 tarikat şeyhi
  • 6 gazeteci
  • 2 mühendis

olmak üzere 380 millet vekili olduğunu görüyoruz. O zamanki TBMM bu şekilde.

Evet mühendisin az ancak bürokrasinin uçtuğu zaman devletin ne duruma geleceğinin bir örneği. Bu günde maalesef bürokrasi ve din adamları Osmanlının son günlerinde ki gibi devletin kanını emmek için birbirleri ile yarışıyorlar.

Atama isteyenler, atandıktan sonra bana kimse hesap sormasın bu zulümdür diyenler , “Yeni nesil sizin eserinizdir!” sözünü paylaşıp ancak yetiştirdiği lise öğrencilerinin bizim evin önüne tuvaletini yaptığı bir dönem. Evet bu onların eseri değil kesin hükümetin eseridir(!). İyiler memurların kötüler başkalarının eseri. İşte bir Atatürk’ü anlayamama, idrak edememe vakası. Atatürk “Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” derken bu iki yanı keskin bıçak gibidir iyi olursa da sizin eseriniz kötü olursa da , ama kötülerden gocunup ders alan yok.

Bizim zamanımızda öğretmenimizi annemiz , lisede ablamız gibi görürdük şimdi öğretmenler olmuş “playboy kızı“, öğrencileri ile konulu filim çekiyor sonra milli günlerde, atıp tutmak serbest. Bu gayri ahlaki durumlarında nasıl Cumhuriyet düşmanlığı olduğunu ve Cumhuriyetimizin karşısında duran en büyük tehlike olduğunu başka bir kitap ile anlatacağım.

Bu ciltte de beğendiğim bölümü aşağıya yazıyorum , daha sonraki paylaşımlarımda kitaptan fotoğraf çekmeyi de düşünmekteyim.

Arkadaşlar ! Hiçbir zaman baş eğmeyeceğiz. Tuttuğumuz yolda sonuna kadar yürüyeceğiz, teslim olmayacağız ve muvaffak olmaya çalışacağız. Yerli ve yabancı düşman karşısında hakkımızı müdafaa edeceğiz. Son vardığımız sınırda da eğer galebe etmek (yenmek) ümidimiz kalmamışsa, o zaman, bir Türk bayrağının altına sığınarak, orda istiklal uğrunda canımızı vereceğiz.


Çalışmalarım - Yazılarım - Tecrubelerim
3.cilt 1922-1938 dönemini anlatır. 527 sayfadır.

Serinin 3. ve son kitabında 1922-1938 yıllarını yani Cumhuriyetin ilanı, devrimler ve ne yazık ki Atatürk’ün vefatını anlatmaktadır.

Bu bölümdeki sözler ve olaylar sizi biraz şaşırtabilir. Atatürk’ün günümüz yumuşakçaları gibi olmadığı bilakis devrimler ve Cumhuriyet konusunda çok keskin ve sert olduğunu göreceksiniz belki de buna şaşıracaksınız.

Sonuç olarak Atatürk’ü gerçekten okuyup anlamak isteyenler bu seriyi görmezden gelmesinler. Son derece faydalı olacağını umuyorum.

Önceden çok nadir kitap paylaşırdım, pek fazla siyasi kitaplara girmezdim, ancak artık yer altında saklanma dönemi sona erdi artık ortaya çıkma vakti.

Bundan sonraki süreçte şu an okuduğum ve önceden okumuş olduğum tüm kitapları paylaşıp bu konuda olduğu gibi yorumlarımı da yapacağım.

Doğruluğu, dürüstlüğü ve ahlakı değişmez ilke edinen , bilim ve akıl ile Atatürk’ün yolunda yürüyen gerçek Atatürkçülere selam olsun !

 

Hürriyet, kayıtsız şartsız serbest olmak değildir. Onun kayıtları, şartları vardır. Kayıtsız şartsız serbest olmak, ormandaki hayvanlara mahsustur. İnsanlar ise, içtimai muhitlerde, birtakım adetler, teamüller ülfet etmiş içtimai bir terbiye altında yaşamak mecburiyetinde kalmış olduklarından “hürriyet”leri de bu muhitlerin içtimai kaideleri ile sınırlıdır.


 

ERCAN KOÇLAR Hakkında

Çalışmalarım çocukken başladı kolonyalı kağıtları yakmak, ilaçları birbirine katmak gibi değişik deneylerim vardı. Kimya kitabında elektroliz ile suyun hidrojen ve oksijene ayrıldığı ve hidrojenin yandığını yazıyordu, o zamanlarda aklım almıyordu sudan nasıl yanan....Devamını okumak için tıklayınız ;)